Gözleri çocuk hala.Mavi mavi,çakmak çakmak gözleri…Hala beş
yaşındaki bir çocuk.Kenar mahallenin çamurlu sokaklarında üstünü başını
batırmış bir çocuk.Üç tekerli bisikletiyle atlaslarda,sonsuz hayaller
dünyasında kaybolan bir çocuk.Sorarsan ona ayakları yere değsindir.Oturduğu
divanın ucuna ucuna oturur bu yüzden.Yine de değmez ayacıkları bir türlü
yere.İşte çocuktur en fazla.Kimsenin görmediği bir çocuk.Gizlinin saklının
yanında hiç umursanmadan konuşulduğu bir çocuk.Kara kışın sıfatına yakışır
günlerinde sobanın kıyıcığına sokuluvermiş,yanakları al al bir çocuk.İlk ritm
derslerini sobanın üzerine dökülüp patlayan su damlacıklarından alan.Pencerenin
buzunu minicik elleriyle çözemeyince nefesindeki sayısız hohlamaya bırakan bir
çocuk.Güç bela açtığı aralıktan serçe kuşlarının haline acıyan bir çocuk.Keşke
içeri alıp da yüreğinin sıcağına koyabilsem diye düşünen çocuk.Kavak ağaçlarının
boy verdiği,gri gökyüzüne mavi gözleriyle
can vermeye çalışan mini mini bir çocuk…
Şimdi gözleri hala çocuk.Adam olmuş yüzünde büyümemiş bir
çocuk selamı.Ayacıkları yere değen,sobanın huzur veren sıcağını arayıp duran o
çocuktan,çocukluktan geriye kalan bir çift derya deniz göz.Kim bilir hala
çocuk,hep çocuk…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder